Osmanlılarda Millet Sisteminin Değişmesine Etki Eden Faktörler
1)- Rusya’nın 1774 Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla Osmanlı Ortodokslarının KORUYUCUSU olarak ortaya
çıkması ve Osmanlıların iç işlerine karışması
2)- Fransız ihtilalinin Osmanlı ülkesinda yaşayan Gayri müslim toplumlarda MİLLİYETÇİLİK duygusunu
uyandırması, batılı devletlerinde milliyetçilik hareketlerini desteklemesi
3)- Batılı Devletlerin sık sık Osmanlının iç işlerine müdahale etmesi sonucu Osmanlı Devletinin
Tanzimat ve Islahat Fermanıyla, Meşrutiyeti ilan etmesi
Tanzimat Fermanıyla (1839) gayri müslim tebaaya geniş haklar verilerek, yurttaşlar arasında her türlü ayrım yasaklandı. Eyaletlerde kurulan meclislere gayri müslimlerde katıldı.
Avrupa Devletlerinin hırıstiyanlara verilen hakların genişletilmesi konusundaki baskıları sonucu,Kırım Savaşından sonra “Islahat Fermanı” ilan edildi(1856).Islahat Fermanıyla hırıstiyanlar askerlik hizmetine, okullara ve memurluklara alınacaktı. Harac
vergisi kalkacaktı.
TANZİMAT VE ISLAHAT FERMANININ MİLLET SİSTEMİNE ETKİSİ:
Tanzimat ve Islahat Fermanıyla Hırıstiyanlara verilen haklar, Müslüman halk üzerinde hoşnutsuzluk
uyandırdı, hırıstiyanlar arasında da Milliyetçilik duygusunun daha da yayılmasına neden oldu. Gayri
müslimlerin devlete sadakati kalmadı.
YERLEŞİM DURUMUNA GÖRE OSMANLI TOPLUMU
A)-ŞEHİRLERDE YAŞAYANLAR: Osmanlı Devletinde şehirlerde yaşayan halkı mesleklerine göre 4 grupta
inceleyebiliriz:
1-Askeriler(Umera)
2-Tacirler(Tüccar)
3-Esnaf ve zanaatkarlar
4-Diğer gruplar
1- ASKERîLER: Osmanlı şehirlerinde seyfiye, ilmiye ve kalemiyeden bir çok görevli bulunurdu.Bu
görevlilere “Askeriler” yada “Ümera” denirdi.Askerî(yönetenler) ve Reâya(yönetilenler)
arasındaki tek belirleyici fark askerîlerin vergi vermemesi, reâyanın ise vergi vermesiydi.
2)-TACîRLER(Tüccar): Tüccarlar niteliklerine göre üç gruba ayrılmışlardı:
a)- Sermayedar:Bunlar çoğunlukla bir malı ucuz ve bol bulunduğu dönemda alır ve fiat
yükseldiğinde satarak kar ederlerdi.
b)- Taciri Seffar: Bunlar bir malı ucuz olan bölgeden alarak,pahalı olan bölgeye
getirerek satarlardı.
c)- Örgütlenmiş Tüccar: Belli bir yerde mal gönderebileceği güvenilir temsilcileri
olan tüccarlar.
3)- ESNAF VE ZANAATKARLAR :
AHİLİK TEŞKİLATI: Anadolu’da 13. yüzyılda yayılmış olan esnaf, zanaatkâr ve işçileri toplayan
teşkilattır. Anadolu Selçuklu Devletinin sosyal düzeninin sağlanmasında ve Osmanlı devletinin
kuruluşunda etkili olan ahîlik teşkilatı dinî, ahlakî, sosyal ve ekonomik bir nitelik
taşıyordu. Ahîlikte her mesleğin bir pîri ve pîr çevresinde toplanan meslek sahipleri vardı. Bu
meslek sahiplerinin güven, doğruluk, tövbe ve hidayet gibi kurallara uyma zorunluluğu vardı.
LONCA TEŞKİLATI: Osmanlı toplumunda esnaflar LONCA adı verilen teşkilatlara sahiptiler. Her
esnaf muhakkak bir loncaya kayıtlı olur, loncasının koruması ve denetimi altında bulunurdu.
Bugünkü tabipler odası, mimarlar odası, şoförler cemiyeti gibi… Dükkan açma hakkına GEDİK
denilirdi. Gedik’e sahip olmak için çıraklık, kalfalık yapıp, ustalık belgesini almak
gerekirdi.
Loncaların başlıca görevleri şunlardı:
1- Üye sayısını, üretilen malların kalitesini,fiyatını belirlemek
2- Esnaf arasındaki haksız rekabeti önlemek,
3- Esnaf ile devlet arasındaki ilişkileri düzenlemek,
4- Üyelerine kredi vermek.
Her loncada yaşlılardan meydana gelen 6 kişilik bir “ustalar kurulu” vardı. Bunların en
yaşlısı başkan olur ve ŞEYH adını alırdı.
Şeyh: Çıraklık ve ustalık törenlerini yönetir ve cezaların uygulanmasını sağlardı.
Kethüda: Loncayı dışarda temsil eder, hükümetle ilişkileri düzenlerdi.
Nakib: Şeyhi temsil eder,esnafla şeyh arasında aracılık yapardı.
Yiğitbaşı: Disiplin işleri ve esnafa hammadde dağıtımını yapardı.
Ehl-i Hibre: İki kişiydiler. Mesleğin sırlarını bilen, malların kalitesi bildiren, fiyat
belirleyen uzman. (Bilirkişi)
Bu 6 kişiden oluşan Lonca kurulunun dışında Lonca teşkilatıyla ilgili devlet görevlileri de
vardı;Bunlar:
Kadı: Lonca birliklerinin en üst makamıydı. Esnaf arasındaki anlaşmazlıkları çözümler ve
yukarıda belirtilen altı kişilik kurulun seçilmesini onaylar veya görevden alırdı.
Muhtesib: Çarşı ve pazar denetlemesi yapardı.Satılan mal ve fiatları kontrol ederlerdi.(zabıta)
Esnafı a)- Üreticiler b)- Hizmet erbabı olarak ikiye ayırabiliriz.
a)-Üreticiler: Hammaddeyi işleyerek, işlenmiş madde haline getiren esnaflardır. Örneğin:
Bakırcı, kılıççı, fırıncı, demirci gibi…
b)-Hizmet Erbabı: Toplum için gerekli bir hizmeti yapan esnaftır. Örneğin: Berberler, hamallar gibi…
4)- DİĞER GRUPLAR: Osmanlı şehirlerinde Askerîler, tacîrler ve esnaflardan başka meslek ve toplum
grupları da vardı. Bunların başlıcaları; yabancı tüccarlar, seyyahlar, yabancı ülke
temsilcileri, köyden kente göç etmiş işşizler, seyyar satıcılardır
B)- KÖYLERDE YAŞAYANLAR:
Köylerde yaşayanları şöyle gruplayabiliriz:
1)- Çiftçiler: Bunlar dirlik sahiplerinden veya devletten aldıkları 50-150 dönüm arasında ÇİFTLİK denilen toprakları işlerlerdi. Ürün vergisi olarak “Öşür” veya “harac” vergisini öder, toprak vergisi olarak da ÇİFT RESMİ’ni verirlerdi.Üç yıltoprağını ekmeyen veya terkeden çiftçinin toprağı başkasına verilirdi. Bu takdirde bu kişiden ÇİFTBOZAN AKÇESİ adıyla bir vergi alınırdı.
2)- Tımar Beyleri: Köylerde yaşayan beyler, çiftçinin denetimini yapar, güvenliği sağlarlardı.
3)- Muaflar: Köylüler arasında hiç vergi vermeyen veya çok az verenlere ” MUAF ” denirdi.
Derbentçiler, emekli sipahiler, kalelerde görev yapanlar, din görevlileri, ilim adamları
muaflar içinde yer alıyordu.
C)- GÖÇEBELER (KONARGÖÇERLER):
Türk oymaklarının başındakilere BEY, Arap aşiretlerinin başındakilere ŞEYH adı veriliyordu.
Bunların devletle ilgili işlerini KETHÜDA denilen yardımcıları yürütürdü. Hayvancılıkla uğraşan
konargöçerler, devlete hayvan veya sürü başına AĞIL RESMî denilen bir vergi öderlerdi.
Bu içeriği paylaşın: