Görüntülenme: 72
0 0
Okuma Süresi:3 Dakika, 19 Saniye

Timur istilâsından sonra karışan ve tarihte kargaşalık, keşmekeş anlamında olarak (fetret devri) diye anılan bir duraklama çağı yaşayan Türkiye’de birden bire enteresan bir fikir ve hareket baş gösterdi. Çağının en ileri bilim başkentlerinde felsefe, tıp, matematik ve en çok din bilim (ilâhiyat) okuyan Şeyh Bedrettin, Edirne’de yerleşmiş ve iki yıl kadar Türkiye’nin dinsel ve yargısal en yüksek katı olan kazaskerlik görevine getirilmişti.

Burada bilim ve din bakımından adı ve ünü yayılmış, herkesten saygı görmüştür.

     Osmanlı Devletinin on bir yıl süren kargaşalık çağından politik çıkar sağlamak için, Moğol saldırısının ve kargaşalığın doğurduğu işsizlikten, açlıktan, fakirlikten yararlanmak, böylece iktidarı ele geçirmek isteyen Şeyh Bedrettin bu amaçla Osmanlıcılık ideolojisinin spiritüel, moral ve dinsel yapısını “bütün dinlerin birliği” gibi bir ilke ile ve hümanist bir felsefe ile sarsmak, İslâm dinini bir başka biçimde yorumlamak istemiştir.

     Şeyh Bedrettin bu alışılmamış dinsel açıklamaları, çağının ekonomik sosyal krizinin maddi temelleri üzerine yerleştirmek yolunda yeni bir ekonomi ve yarı dinsel bir dünya görüşü yaymaya çalışan Şeyh Bedrettin, bilgeliği ve inandırıcı propagandası ile kısa zamanda geniş bir akım meydana getirmiş ve kendisine inananlarla birlikte bir ihtilâl hareketine girişmiştir.

     Bir yandan uydurma bir şecere ile Osmanlı tahtına hak iddia etmiş, bir yandan da aç ve fakir halk yığınlarını peşine takarak Osmanlı Devletini yıkmaya teşebbüs etmiştir.

     Dinler arasında fark olmadığı, bütün dinlerin eşit ve benzer ilkeler üzerine kurulduğu, toprak ve mammarın müşterek duruma getirilmesi, özel mülkiyetin kaldırılması gerektiği görüşünü savunan ve yayan Şeyh Bedrettin, adamları ile birlikte giriştiği isyan hareketinde başarıya ulaşamamış ve bir ara memleket çapında bir genişlik kazanmak durumuna gelen propagandası önlenerek, isyan bastırılmış ve kendisi idam edilmiştir.

     Şeyh Bedrettin’in aylaya çalıştığı bir tür sosyalist dünya görüşüne, Timur saldırısıyla gelen düşüncelerin, Doğu felsefesinin, İslâm kültür merkezlerinde edindiği bilgilerin, tanıştığı bilim adamlarının, Avrupalıların geniş ölçüde etkisi olmuştur. Bu etkiler altında, sentezci ve çağının problemleri karşısında harekete gelmiş bir felsefe ile, devleti ve toplumu değiştirmeye çalışmıştır.

     Şeyh Bedrettin hakkında yazılıp çizilenler verilen hükümler değişiktir. Henüz ciddi bir değer yargısına bağlanmamış bulunan Şeyh Bedrettin ve dünya görüşü ile isyanı hakkında bilinenler ve yazılanlar bilimsel olmaktan çok, duygusal ve noksandır.

     On beşinci yüzyıl Türkiye’sinin üzerinde durulacak en ilgi çekici olaylarından birine imzasını atan Şeyh Bedrettin’in ve düşünceleri ve bu düşüncelerinin oluşumu ciddi olara incelenmeye ve araştırmaya değer bir konudur.

     Zaman zaman gelişigüzel itham edilen, bazen övülen bazen yerilen bazen de komünist düşünceler kampına itilen veya çekilen, çok değişik çevreler tarafından değişik hükümlere bağlanan Bedrettin’in ve giriştiği faaliyetin “Türk düşüncesi ve Türkiye’deki ekonomik düşünceler tarihi”ndeki yeri önemsenmelidir.

     Şeyh Bedrettin hakkındaki incelemelerin, edebiyat ve destan denemelerinin dışında, sosyoloji, ekonomi, din bilimi açılarından genişlemesi ve derinleşmesi bu konudaki belgelerin okunmasını ve yayılmasını gerektirmektedir.     

Gönderi Yazarı Hakkında

admin

Happy
Happy
0 %
Sad
Sad
0 %
Excited
Excited
0 %
Sleepy
Sleepy
0 %
Angry
Angry
0 %
Surprise
Surprise
0 %
Previous post LG G3 Hard Format Reset Nasıl Yapılır?
Next post İstanbul Fethi ve Yeni Çağların Başlangıcı

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Close